HABER49-Erzurum’daki Atatürk Üniversitesi, Türkiye Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından 5 yıllık “Tam Akreditasyon” almaya hak kazanarak tarihinde bir ilki yaşadı. Bu gelişme, üniversitenin hem akademik hem de yönetsel düzeyde kalite standartlarını başarıyla yerine getirdiğini ortaya koydu.
Yükseköğretimde Kalitenin Zirvesi: Atatürk Üniversitesi’nden Tarihi Başarı
Erzurum’un gururu Atatürk Üniversitesi, yükseköğretimde kalite ve kurumsal yeterlilikte büyük bir eşiği daha geride bıraktı. Türkiye Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yürütülen Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP) kapsamında 18 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleştirilen kurul toplantısında, üniversiteye "Tam Akreditasyon" verilmesi oy birliğiyle kararlaştırıldı. Bu karar, Atatürk Üniversitesi’ne 18 Temmuz 2030 tarihine kadar geçerli olacak şekilde beş yıl süreyle geçerli olacak akreditasyon belgesini kazandırdı. Kurumsal kalite güvence sistemlerini etkin şekilde uygulayan ve kalite kültürünü içselleştirmiş kurumlara verilen bu belge, üniversitenin yalnızca Erzurum’da değil, ulusal ve uluslararası düzeydeki saygınlığını da katbekat artıracak nitelikte.
Bu gelişme, eğitim-öğretim faaliyetlerinden araştırma-geliştirmeye, toplumsal katkıdan yönetişim sistemlerine kadar pek çok alanda Atatürk Üniversitesi’nin kalite standartlarına tam uyum sağladığını tescilledi. Erzurum’da ilk kez bir üniversitenin bu düzeyde belge alması, bölge için de tarihi bir dönüm noktası olarak kayda geçti.
Koşullu Süreçten Tam Akreditasyona: Kalite Kültürü Kurumsallaştı
Atatürk Üniversitesi, 2023 yılında aldığı “Koşullu Akreditasyon” kararının ardından başlayan kalite iyileştirme sürecini başarıyla tamamladı. Bu süreçte üniversite yönetimi, eğitim, araştırma ve hizmet alanlarındaki tüm faaliyetlerini sistematik olarak yeniden gözden geçirerek planlama, uygulama, izleme ve önlem alma döngüsünü etkin bir biçimde hayata geçirdi.
Yapılan çalışmalar sadece belge odaklı bir yaklaşımın ötesine geçerek, kurumun tüm birimlerinde kalitenin sürdürülebilir şekilde inşa edilmesini sağladı. Akademik ve idari personelin aktif katılımı, öğrenci geri bildirim sistemlerinin güçlendirilmesi ve dış paydaşlarla kurulan sağlam ilişkiler; üniversitenin bu başarıya ulaşmasında önemli rol oynadı.
Atatürk Üniversitesi bu başarıyla yalnızca kendi kalite güvence sistemini ispatlamadı, aynı zamanda Türkiye’deki diğer yükseköğretim kurumlarına da örnek olabilecek bir model ortaya koydu. Üniversite, kaliteyi bir hedef değil, bir kültür olarak içselleştirdiğini bu belgeyle kanıtladı.
Rektör Prof. Dr. Hacımüftüoğlu: “Kalitede Mükemmelliği Hedefledik”
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, alınan akreditasyon belgesinin kurumun tüm paydaşlarının ortak emeğinin bir sonucu olduğunu belirtti. Açıklamasında, “Üniversitemizin kalite yolculuğunda ulaştığı bu başarı, yalnızca bir belge değil, aynı zamanda eğitimde, araştırmada ve topluma hizmette mükemmelliği hedeflediğimizin en somut göstergesidir,” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, 2023 yılındaki koşullu akreditasyon sürecinden bu yana yapılan tüm iyileştirme çalışmalarının planlı ve titiz bir yaklaşımla yürütüldüğünü, bu sürecin üniversitenin iç dinamiklerinde köklü bir dönüşüm başlattığını da vurguladı. Üniversite çalışanlarına, öğrencilere ve dış paydaşlara teşekkür eden Hacımüftüoğlu, YÖKAK’ın sağladığı rehberliğin bu başarıda belirleyici olduğunun da altını çizdi.
Rektör ayrıca, “Teknoloji ve toplum odaklı üniversite” vizyonuyla ilerlediklerini, yalnızca kampüste değil sahada da varlık göstererek şehrin sanayi, ticaret ve sosyal yapısıyla bütünleşik projeler hayata geçirdiklerini aktardı.
Akreditasyon Belgesi, Uluslararası Tanınırlık ve Şeffaflık Kazandırıyor
YÖKAK tarafından verilen “Tam Akreditasyon” belgesi, sadece bir kalite göstergesi değil; aynı zamanda Atatürk Üniversitesi’nin ulusal ve uluslararası düzeyde tanınırlığını pekiştiren, şeffaflık ve hesap verebilirliğini resmî olarak belgeleyen bir nitelik taşıyor. Bu belgeyle birlikte üniversite, öğrenci hareketliliği, kredi ve derece transferi gibi konularda da büyük bir avantaj elde etti.
Özellikle Erasmus+ ve benzeri uluslararası değişim programlarında bu akreditasyonun sağlayacağı güven ortamı, öğrenci ve akademisyen hareketliliğini de önemli ölçüde artıracak. Ayrıca üniversitenin diplomalarının geçerliliği, uluslararası akreditasyon süreçlerine daha kolay entegre olabilmesi, Türkiye’nin akademik alandaki küresel görünürlüğüne de doğrudan katkı sağlayacak.
Bu gelişme, Atatürk Üniversitesi’nin hem bölgesel hem de küresel ölçekte daha güçlü iş birlikleri kurmasına olanak tanıyacak ve üniversite tercihinde kaliteye önem veren öğrenciler için kurumu çok daha cazip hale getirecek.
Kurumsal Akreditasyon Programı: Üniversitelerin Kalite Yolculuğunu Ölçüyor
YÖKAK’ın Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP), üniversitelerin kalite odaklı dönüşümünü sağlamak amacıyla uygulanıyor. Program kapsamında kurumlar; liderlik, yönetişim, kalite güvence sistemleri, eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı olmak üzere 14 ana başlıkta ve 46 alt ölçütte değerlendiriliyor.
Süreç, önce öz değerlendirme raporlarıyla başlıyor; ardından YÖKAK uzmanları tarafından gerçekleştirilen saha ziyaretleriyle destekleniyor. Hazırlanan raporlar YÖKAK Genel Kurulu’na sunularak, kurumun durumu hakkında nihai karar veriliyor.
Atatürk Üniversitesi, bu program dahilinde 2023’te aldığı koşullu kararı 2025’te tam akreditasyona dönüştürerek, kalite yönetimi açısından Türkiye’de örnek gösterilebilecek nadir üniversiteler arasına girmeyi başardı.