HABER49-Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ile Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun gerçekleştirdiği görüşmede, yerli ilaç ve biyoteknoloji üretimi odağında önemli iş birlikleri gündeme gelirken, üniversite-sanayi-kamu üçgeninde güçlü bir sağlık vizyonu ortaya kondu.
Rektör Hacımüftüoğlu ile Sağlık Bakanı Memişoğlu, Yerli Üretim ve Bilimsel Gelişim İçin Buluştu
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Ankara temasları kapsamında Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ile önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Türkiye’nin sağlık vizyonuna akademik katkı sunmak amacıyla yapılan buluşma, üniversite ile bakanlık arasındaki stratejik iş birliğinin yeni bir boyuta taşındığını gösterdi. Görüşmede, Atatürk Üniversitesinin sağlık alanındaki akademik birikimi, araştırma altyapısı ve uygulama potansiyeli masaya yatırılırken, bu güç birliğinin sağlık politikalarına katkı sağlayacak ortak projelere dönüşmesi hedeflendi.
En dikkat çeken başlık ise Atatürk Üniversitesi bünyesinde kurulması planlanan İlaç Hammadde Üretim Tesisi ile İlaç, Aşı ve Biyoteknoloji Enstitüsü oldu. Türkiye’nin ilaç ve biyoteknoloji alanında dışa bağımlılığını azaltma vizyonu doğrultusunda şekillenen bu girişimler, yerli ve milli üretim kapasitesini artırarak sağlıkta kendi kendine yetebilen bir sistem inşa etmeyi amaçlıyor. Rektör Hacımüftüoğlu, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, kamu-üniversite-sanayi iş birliğinin önemine değinerek, bilimsel birikimlerini ülke hizmetine sunmanın sorumluluğunu taşıdıklarını vurguladı. Atatürk Üniversitesi’nin sadece eğitim değil, aynı zamanda stratejik üretim ve sağlık teknolojileri açısından da merkez konumda olacağı belirtildi.
Yerli Aşı ve İlaçta Atatürk Üniversitesi'nin Vizyonu Sağlık Sistemini Güçlendirecek
Görüşme sırasında konuşan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Atatürk Üniversitesinin Türkiye’nin gelişiminde oynadığı role dikkat çekerek, özellikle sağlık alanında yürütülen nitelikli projelerle üniversitenin adeta bir referans merkezi haline geldiğini ifade etti. Memişoğlu, "Atatürk Üniversitesi’nin akademik üretim gücü ve uygulamalı sağlık hizmetlerindeki başarısı, üniversite-sanayi-kamu iş birliğinin en güzel örneklerinden biridir" dedi. Bakan ayrıca, özellikle ilaç, aşı ve biyoteknoloji gibi stratejik alanlarda üniversitenin vizyoner adımlar attığını ve bu yaklaşımların sağlık sistemine ciddi bir katma değer sağlayacağını vurguladı.
Toplantıda ayrıca Atatürk Üniversitesi Hastanesi başta olmak üzere, Tıp, Eczacılık, Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri fakültelerinin altyapı ve insan kaynağı kapasitesi de değerlendirildi. Bu fakültelerin akademik ve klinik anlamda yürüttüğü çalışmaların, sağlık sistemine olan katkısının artırılması için yapılabilecek düzenlemeler masaya yatırıldı. Görüşmede öne çıkan bir diğer konu da kamu-üniversite entegrasyonunun daha da güçlendirilmesi oldu. Her iki taraf, Türkiye’nin sağlık ekosisteminde üniversitelerin sahip olduğu stratejik rolün farkında olduklarını ortaya koyarak, bu rolün daha etkili hale gelmesi için ortak irade ortaya koydu.
Yapılan temasların yalnızca kısa vadeli değil, uzun vadede Türkiye’nin sağlık politikalarına yön verecek yapılar oluşturma amacı taşıdığı ifade edildi. Atatürk Üniversitesi’nin bilimsel üretim kapasitesinin, özellikle yeni nesil tedavi yaklaşımlarına zemin hazırlayacak şekilde şekillendirilmesi gerektiği görüşü paylaşıldı. Görüşme, sadece iki kurum arasındaki resmi bir buluşma olmanın ötesine geçerek, Türkiye'nin sağlıkta millîleşme ve akademik derinlik kazanma yolunda attığı adımların somut bir yansıması olarak kayda geçti.