HABER49-Ekonomiye dair değerlendirmelerde bulunan Erbakan, asgari ücretin 45 bin TL’ye çıkarılması gerektiğini savundu ve bu rakamın ekonomik olarak mümkün olduğunu belirtti.
Fatih Erbakan, yaptığı açıklamada mevcut ekonomik düzenin adil olmadığını, kamu kaynaklarının verimsiz kullanıldığını dile getirdi. Erbakan’a göre, Türkiye’de her yıl trilyonlarca lira faiz ödemelerine, kamu israfına ve imtiyazlı holdinglere aktarılıyor. Bu kaynakların yalnızca küçük bir bölümünün yönlendirilmesiyle, işverene yük getirmeden asgari ücretin 45 bin TL’ye çıkarılabileceğini ifade etti.
Erbakan, “Biz bu rakamı söylerken işverenleri zor durumda bırakmayı değil, devlete düşen görevi hatırlatıyoruz. Faize, israfa, ayrıcalıklı kesimlere giden paranın çok az bir kısmıyla bile asgari ücretlinin refahı sağlanabilir. Devlet isterse, bu düzenlemeyi hemen hayata geçirebilir,” dedi. Ayrıca, kamu-özel ortaklığı projeleri ve şehir hastanelerine aktarılan milyarlarca liranın yeniden düzenlenmesiyle, gelir dağılımında adaletin sağlanabileceğini vurguladı.
“Yoksulluk Sınırı Ölçüt Alınmalı, Vatandaş Enflasyona Ezilmemeli”
Fatih Erbakan, 45 bin TL önerisinin sadece bir temenni değil, ekonomik gerçeklere dayalı bir talep olduğunu söyledi. Yeniden Refah Partisi lideri, bağımsız araştırma kuruluşlarının yüzde 60’lara yaklaşan enflasyon hesaplamalarına dikkat çekerek, “TÜİK verileri bile yüzde 30’un üzerinde. Ortalama alsanız yüzde 45-50 oranında bir artış gerekiyor. Bu durumda asgari ücretin en az 33 bin TL olması gerekir,” ifadelerini kullandı.
Erbakan, Türkiye’nin son yıllarda büyümesine rağmen bu büyümeden asgari ücretlilere adil bir pay verilmediğini belirtti. “Ekonomi büyüyor, üretim artıyor ama asgari ücretlinin payı hep enflasyon oranına göre belirleniyor. Halbuki milli gelirdeki artıştan da emekçinin hakkını alması lazım. Bu fark eklendiğinde 45 bin TL’lik bir ücret kaçınılmaz hale geliyor,” dedi.
Yoksulluk sınırına da dikkat çeken Erbakan, iki asgari ücretlinin maaşının en az bir yoksulluk sınırına denk gelmesi gerektiğini ifade etti. “Bir ailede iki kişi çalışıyorsa, en azından yoksulluk sınırının üzerinde yaşayabilsin. Bu, insanca yaşamın temel şartıdır,” sözleriyle çağrısını yineledi.
“Devlet, İşverenin Yükünü Paylaşsın” Teklifi
Erbakan’ın önerisinin dikkat çeken bir diğer yönü ise “devlet katkılı asgari ücret” modeli oldu. Yeniden Refah Partisi lideri, 45 bin TL’lik asgari ücretin yarısının devlet tarafından karşılanmasını teklif etti. Buna göre, işveren 22-23 bin TL öderken, kalan kısmı devletin üstlenmesi planlanıyor.
Erbakan, “Faiz giderlerinin yarısı, imtiyazlı kesimlere verilen teşviklerin bir kısmı bile bu sistemin maliyetini rahatlıkla karşılar. Bu yük, işverene değil devlete düşer. Çünkü devletin görevi vatandaşının refahını korumaktır,” dedi.
Ekonomistler, bu önerinin kamu maliyesinde ciddi bir dönüşüm anlamına geldiğini ancak sosyal adalet açısından tartışılması gereken bir fikir olduğunu belirtiyor. Kamu kaynaklarının yeniden dağıtımı, israfın azaltılması ve üretim temelli ekonomi politikalarının uygulanması halinde, bu modelin sürdürülebilir hale gelebileceği ifade ediliyor.