HABER49-Ardahan Üniversitesi’nde düzenlenen “Çocukların Gelişimi ve Eğitimi” konulu söyleşide, ailenin çocuk üzerindeki etkisi tüm yönleriyle ele alındı. Aile yapısının, eğitim düzeyinin ve ekonomik koşulların çocuk gelişimine nasıl yön verdiği akademik verilerle açıklandı.
Çocukların Gelişimi İçin Ailenin Önemi Ardahan'daki Etkinlikte Ele Alındı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın “Türkiye Yüzyılı” vizyonu çerçevesinde başlattığı “Türkiye Aile Yüzyılı” projesi kapsamında Ardahan’da dikkat çeken bir söyleşi gerçekleştirildi. Ardahan Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Dr. Öğretim Üyesi Fırat Yardımcıel’in konuşmacı olarak yer aldığı etkinlikte, çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda çok yönlü değerlendirmeler yapıldı. Söyleşi, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile üniversite öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşti.
Etkinlikte, ailelerin eğitim düzeyi ve çocuklara karşı tutumlarının onların bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimleri üzerindeki etkileri detaylı biçimde ele alındı. Dr. Yardımcıel, özellikle ailenin rol model olma işlevine dikkat çekerek, ebeveynlerin davranışlarının çocuklar tarafından doğrudan taklit edildiğini vurguladı. Çocuğun kabul edilip edilmemesinin ve cinsiyet temelli yaklaşımların, bireyin kimlik gelişimini nasıl etkilediğine dair akademik veriler ışığında açıklamalarda bulundu.
Sosyoekonomik Düzeyin Çocuk Eğitimi Üzerindeki Etkileri Gündeme Geldi
Söyleşide öne çıkan bir diğer başlık ise ailelerin ekonomik durumu ile çocukların eğitime erişimi arasındaki ilişki oldu. Dr. Fırat Yardımcıel, düşük gelirli ailelerde çocukların erken yaşta çalışma hayatına katılmak zorunda kalabildiğini, bu durumun ise akademik başarıyı ve psiko-sosyal gelişimi olumsuz etkilediğini ifade etti. Ayrıca, eğitime yapılan aile içi yatırımın yalnızca maddi değil, aynı zamanda manevi destekle de tamamlanması gerektiğinin altını çizdi.
Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği programda, soru-cevap bölümü ile çocuk gelişimine dair doğru bilinen yanlışlar da masaya yatırıldı. Yardımcıel, toplumsal cinsiyet kalıplarının çocukları şekillendirmedeki rolüne de değinerek, her bireyin kendi potansiyeli doğrultusunda gelişmesi gerektiğini belirtti. Ailelerin çocuklarını sadece “başarılı” olmaya değil, “iyi insan” olmaya da yönlendirmesi gerektiği vurgulandı.