ARA DİNLENME SÜRELERİ

Abone Ol

4857 sayılı İş Kanunu'nun 68. maddesinde “Ara Dinlenmesi “başlığı altında şu açıklama yer almaktadır; Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere;

4 saat veya daha kısa süreli işlerde 15 dakika,

4 saatten fazla ve 7.5 saate kadar (7,5 saat dahil) süreli işlerde yarım saat,

7,5 saatten fazla süreli işlerde 1 saat, ara dinlenmesi verilir.

Dinlenmeler bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir. Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz. Bu yasal hükme uymak ve öngörülen dinlenme sürelerinin en az olduğunu dikkate almak gerekmektedir.

Çocuk ve Genç Çalışanlar

18 yaş altındaki çalışanlar için daha kısa çalışma ve daha uzun dinlenme prensipleri geçerlidir. Okula devam edenlerde çalışma süreleri ek olarak sınırlıdır.

Bu gruplarda;

2–4 saat arası çalışmada en az 30 dakika,

4–7,5 saat arası çalışmada en az 60 dakika ara dinlenmesi verilmesi gerekir.

Bu koruyucu yaklaşım, gelişim, eğitim ve sağlık gerekçelerine dayanır.

Ara dinlenme sürelerine ilişkin olan iş Kanunu’nun 68. maddesi nispi emredici (buyurucu) niteliktedir ve ara dinlenmelerinin alt sınırını belirtir. Bu nedenle iş akitleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ara dinlenme süreleri azaltılamaz ise de yükseltilebilmesi mümkündür. Tarafların sözleşmelerle dahi bu sürelerin altında ara dinlenmesi kabul etmeleri geçersizdir.

Ara Dinlenme Süreleri 4857 sayılı İş Kanunu, ara dinlenme sürelerinin alt sınırını günlük çalışma sürelerine göre belirlemiştir. İş Kanunu’nda 1475 sayılı iş Kanunu’ndaki süreler aynen muhafaza edilmiştir.

İşin sürekli ya da süreksiz oluşu, ara dinlenmesi sürelerinin uygulanması yönünden önem taşımaz. Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız olarak verilir. Genel ilke ara dinlenmenin aralıksız olarak verilmesidir. Fakat bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak toplu iş sözleşmesi veya hizmet akitleri ile aralı olarak kullanılabilir.

İş Kanunu tarafından iş süresine göre tespit edilen ara dinlenme sürelerinin altında bir sürenin ne toplu iş sözleşmesi ile ne de hizmet akitleri ile tespiti mümkün değildir. Kanunen en aşağı sınırı tespit edilerek verilmesi öngörülen bu ara dinlenme sürelerinin kısaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması hususunda tarafların yapacakları herhangi bir anlaşma geçerli sayılamaz.

Öte yandan ara dinlenmelerini İş Kanunu’nun 68. maddesine aykırı olarak uygun sürelerde vermeyen, hizmet akitleri ve toplu iş sözleşmesinde hüküm olmaksızın aralıklı veya nöbetleşe kullandıran işveren ve işveren vekili İş Kanunu’nun 104. maddesine göre cezalandırılır. Çalışma saatleri ile birlikte ara dinlenmeleri de işyerinde asılacak levhalar ile ilan edilmelidir.

Sonuç olarak: Mola kullandırılmaması, hem iş sağlığı açısından risk yaratır hem de ücret ve fazla çalışma hesaplarında uyuşmazlıkların doğmasına neden olur. Çalışma süresi artıkça iş kazaları riski daha artar.