Bölge

Anadolu Parsı Yıllar Sonra İlk Kez Kamerada Görüldü

Van’da düzenlenen 3. Ulusal Yaban Hayvanları Kongresi’nde yıllar sonra ilk kez görüntülenen Anadolu parsı büyük heyecan yarattı. Kongrede Türkiye’nin biyolojik zenginliğini ortaya koyan veriler paylaşılırken, doğa koruma stratejileri de masaya yatırıldı.

HABER49-Van’da düzenlenen 3. Ulusal Yaban Hayvanları Kongresi’nde yıllar sonra ilk kez görüntülenen Anadolu parsı büyük heyecan yarattı. Kongrede Türkiye’nin biyolojik zenginliğini ortaya koyan veriler paylaşılırken, doğa koruma stratejileri de masaya yatırıldı.

Van’da bu yıl üçüncüsü düzenlenen Ulusal Yaban Hayvanları Kongresi, doğa koruma adına önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin öncülüğünde, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın desteğiyle gerçekleştirilen etkinlikte, Türkiye’nin dört bir yanından gelen akademisyenler, doğa bilimciler ve uzmanlar buluştu. “Doğaya İlk Günkü Gibi” temasıyla organize edilen kongrede, özellikle Anadolu parsına ait yeni görüntülerin paylaşılması büyük yankı uyandırdı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın videolu mesajında paylaştığı fotokapan görüntüleri, yıllardır izine rastlanmayan bu yırtıcı türün Türkiye’de varlığını sürdüğünü resmen belgeledi. Anadolu parsının yeniden kayıtlara geçmesi, ülke genelinde biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik umutları artırdı.

Türkiye, Biyoçeşitlilikte Avrupa’yı Geride Bırakıyor

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Kadir Çokçetin, kongrede yaptığı çarpıcı sunumda Türkiye’nin sahip olduğu biyolojik çeşitliliğe dikkat çekti. Avrupa genelinde yaklaşık 15 bin bitki türü varken, Türkiye’de sadece 12 bin civarında bitki türü bulunduğuna işaret eden Çokçetin, ülkemizin tek başına bir kıta düzeyinde biyolojik zenginlik sunduğunu söyledi. Dünyada sekiz bitki gen merkezinin bulunduğunu, bu merkezlerin üçüyle kesişen tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Çokçetin, oluşturulan “Ulusal Biyoçeşitlilik Veritabanı” projesiyle 13 binden fazla taksonun kayda alındığını ifade etti. “Nuh’un Gemisi” adlı bu dijital altyapıyla Türkiye’nin biyoçeşitlilik haritası bilimsel olarak ortaya kondu. Elde edilen 1 milyon 900 binin üzerindeki veri, doğa koruma politikalarının temelini oluşturuyor.

Anadolu Parsı Artık Bilimsel Takipte

1970’li yıllardan bu yana izine rastlanmayan Anadolu parsının fotokapanlar sayesinde tekrar görüntülenmesi, doğa bilimciler arasında heyecan yarattı. Kadir Çokçetin, bu türün neslinin tamamen tükenmediğini ve belirli bölgelerde yaşamını sürdürdüğünü dile getirdi. Güvenlik gerekçesiyle bu bölgelerin konumu kamuoyuyla paylaşılmasa da, parsın korunması amacıyla özel tedbirler alındı. Bilim insanlarıyla iş birliği içinde yürütülen çalışmalar sayesinde Anadolu parsının çoğaltılması ve gelecek nesillere aktarılması için stratejik adımlar atılıyor. Koruma alanlarında yapılan gözlem ve takip faaliyetleri, Türkiye’nin doğa koruma vizyonunun bilimsel temeller üzerine inşa edildiğini bir kez daha gösteriyor.

Van’daki Kongre, Akademi ve Sivil Toplumu Buluşturdu

Van Evliya Çelebi Uygulama Oteli’nde gerçekleşen kongreye 18 üniversiteden akademisyenler ve çok sayıda doğa gönüllüsü katıldı. İstanbul Cerrahpaşa, Ankara, Atatürk, Bingöl, Dicle ve Kafkas Üniversiteleri gibi birçok kurumun katkı sunduğu kongre, disiplinler arası bir doğa vizyonunun ortaya konmasına zemin hazırladı. Kongrenin düzenlenmesine katkı sunan Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, bu tür organizasyonların zorluklarına rağmen sağladığı katkının büyük olduğunu belirtti. Van YYÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Görmez ise Anadolu’nun medeniyetlerin beşiği olmasının yanı sıra yaban hayatı bakımından da önemli bir merkez olduğunu söyledi.

Van’ın Doğal Zenginliği Kongrenin Neden Bu Bölgede Yapıldığını Gösteriyor

DKMP 14. Bölge Müdürü Melikunnas Özkaya, kongrenin Van’da yapılmasının tesadüf olmadığını, bölgenin doğal çeşitliliği ile doğrudan ilişkili olduğunu ifade etti. Türkiye genelindeki 12 bin 141 bitki türünden 4 bin 850’si ve 3 bin 148 endemik türden 465’i Van bölgesinde bulunuyor. Ayrıca ülkemizdeki 132 memeli türünün 31’i ve 457 kuş türünün 293’ü bu bölgede yaşıyor. Sulak alanların ve dağlık arazilerin sunduğu doğal yaşam alanları, Van’ı yaban hayatı için eşsiz bir merkez haline getiriyor. Bu veri ve gözlemler ışığında, bölgenin biyolojik zenginliğinin ulusal kongreye ev sahipliği yapmasını kaçınılmaz kıldığı görülüyor.

Bilimsel Sonuçlar Uygulamaya Dönüştürülüyor

Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, kongrelerin yalnızca bilimsel tartışmalara sahne olmadığını, aynı zamanda somut uygulamalarla sonuçlandığını vurguladı. 2015 yılında düzenlenen ilk kongrede alınan 5 maddenin tamamının hayata geçtiğini, 2022’deki kongrede ise 9 maddenin uygulandığını belirten Aslan, bu yılki kongreden de somut kazanımlar beklediklerini ifade etti. 18 üniversitenin aktif katılımıyla gerçekleşen organizasyon, doğa koruma çalışmalarının sadece devlet politikalarıyla değil, akademik ve toplumsal iş birlikleriyle başarıya ulaşabileceğini ortaya koyuyor. Kongre süresince tedavisi tamamlanan yırtıcı kuşların doğaya salınması da etkinliğin sembolik ve işlevsel yönünü ortaya koydu.