HABER49-Altın piyasasında rekorlar zinciri devam ediyor. ABD’deki hükümet kapanması ve Fed’in faiz politikaları altın fiyatlarını tarihi seviyelere taşırken uzmanlar, “Bu yükseliş normal değil, dikkatli olunmalı” uyarısında bulunuyor.

Altın fiyatları, son bir yılda adeta durdurulamaz bir yükseliş trendiyle tarihinin en yüksek seviyelerine ulaştı. Jeopolitik riskler, merkez bankalarının artan talebi, ABD’deki hükümetin kapanma krizi ve Fed’in faiz indirim beklentileri, değerli metaldeki yükselişi hızlandırdı. Dün ilk kez 4 bin dolar eşiğini aşan ons altın, yatırım dünyasında büyük yankı uyandırırken gram altın da 5 bin 410 lirayı aşarak yeni bir rekora imza attı. Uzmanlar, altındaki bu olağanüstü artışın normal olmadığını belirterek yatırımcıları dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.

ABD’deki Kapanma Krizi Altını Uçurdu

Altın fiyatlarındaki rekor yükselişin en önemli nedenlerinden biri, ABD’de yaşanan bütçe krizi ve hükümetin kapanmasıyla oluşan finansal güvensizlik ortamı oldu. ABD’de yedinci gününe giren kapanma, piyasalar üzerindeki tedirginliği artırırken yatırımcıların güvenli liman arayışını da hızlandırdı. Analistler, ABD’nin ulusal borcundaki artışın yatırımcıları tedirgin ettiğini ve bu durumun altına yönelimi güçlendirdiğini ifade ediyor.

Devlet Destekli Borç Kapatma Kredisi: Ziraat Bankası’ndan 60 Aya Varan Vade Avantajı
Devlet Destekli Borç Kapatma Kredisi: Ziraat Bankası’ndan 60 Aya Varan Vade Avantajı
İçeriği Görüntüle

Fed’in faiz indirim beklentileri de altının yükselişinde etkili rol oynuyor. Piyasalar, bu ayki toplantıda 25 baz puanlık bir faiz indirimi ve Aralık ayında da ek bir indirim olasılığını fiyatlıyor. Bu gelişmelerle birlikte, merkez bankalarının altına olan ilgisinin de artması, değerli metalin yukarı yönlü seyrini destekliyor. Uzmanlar, ABD’deki ekonomik veri akışının durmasıyla yatırımcıların daha fazla belirsizlik yaşadığını, bunun da güvenli liman talebini artırdığını belirtiyor.

Ralli Devam Ediyor: Sıradaki Hedef 5 Bin Dolar

Altın piyasasında “ralli bitmedi” görüşü ağırlık kazanıyor. Analistlere göre Fed’in faiz indirim döngüsüne devam etmesi, ons altının 5 bin dolar seviyesine ulaşma ihtimalini güçlendiriyor. Ancak kısa vadede kâr satışlarının yaşanabileceği de vurgulanıyor. Yine de uzun vadede altının yükseliş trendinin süreceği beklentisi hâkim.

Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada yıl sonu gram altın beklentilerini 6 bin TL’ye yükselttiklerini belirtti. Yıldırımtürk’e göre, jeopolitik riskler ve merkez bankalarının altın alımları sürdükçe değerli metaldeki yukarı yönlü hareket devam edecek.

Yatırımın Şampiyonu: Külçe Altın

TÜİK’in yayımladığı 2025 Eylül dönemi Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları raporu, yatırımcıların yüzünü en çok güldüren aracın külçe altın olduğunu ortaya koydu. Verilere göre eylülde en yüksek reel getiri, üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) baz alındığında yüzde 9,14; tüketici fiyat endeksi (TÜFE) bazında ise yüzde 8,39 oranlarıyla külçe altında gerçekleşti.

Yıllık bazda bakıldığında, külçe altın Yİ-ÜFE’ye göre yüzde 36,01, TÜFE’ye göre ise yüzde 29,18 oranında yatırımcısına reel kazanç sağladı. Aynı dönemde dolar, euro ve BIST 100 endeksi yatırımcısına kaybettirirken; külçe altın açık ara farkla yılın “getiri şampiyonu” oldu. Ekonomistler, bu tabloyu “güvenli liman arayışının bariz bir göstergesi” olarak değerlendiriyor.

Goldman Sachs ve Citadel’den Kritik Uyarılar

ABD’li yatırım devi Goldman Sachs, altın fiyat tahminlerini yukarı yönlü revize ederek 2026 yılı için ons başına 4 bin 900 dolarlık hedef belirledi. Banka, bu revizenin temel nedeninin merkez bankalarının yoğun altın alımları olduğunu açıkladı. Ancak aynı zamanda Goldman Sachs Başkan Yardımcısı Robert Kaplan’dan dikkat çekici bir uyarı geldi. Kaplan, “Altının her gün rekor kırması sağlıklı bir piyasa göstergesi değil, aksine bir alarm sinyali olabilir” dedi.

Benzer bir değerlendirme de ABD’li yatırım fonu Citadel’in kurucusu Ken Griffin’den geldi. Griffin, yatırımcıların giderek dolardan uzaklaşıp altına yönelmesinin, ABD ekonomisinin temelleri açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıdığını belirtti.


Kaynak: HABER MERKEZİ