HABER49-HABER49-Altın piyasası rekor sonrası sert dalgalandı! Ateşkes, dolar ve yatırımcı davranışları fiyatları hızla aşağı çekti. Ons altın yeniden 4 bin doların üzerine çıksa da uzmanlar kısa vadede düzeltme sürecinin devam edeceğini belirtiyor.

Altın piyasasında son günlerde yaşanan sert fiyat hareketleri, yatırımcıların dikkatini yeniden değerli metallere çevirdi. Ons altının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasının ardından kısa süre içinde yüzde 2’yi aşan bir değer kaybı yaşaması, piyasalarda risk iştahındaki değişime işaret etti. Gazze’de imzalanan ateşkes anlaşması ve ABD dolarının güç kazanması, altın üzerindeki güvenli liman algısını zayıflatarak satış baskısını artırdı. Gün içinde 4 bin doların altına inen ons altın, ilerleyen saatlerde toparlanarak yeniden kritik psikolojik seviyenin üzerine çıkmayı başardı. Bu ani yön değişimi, yatırımcıların temkinli duruşunu koruduğunu gösterirken, küresel piyasalardaki jeopolitik gelişmelerin altın fiyatlarındaki etkisi bir kez daha net şekilde gözlemlendi. Ons altındaki bu hareketlilik gram altına da yansıyarak iç piyasada dalgalanmaların derinleşmesine neden oldu.

Ons Altında Dalgalanmanın Nedeni Ne? Ateşkes Anlaşması ve Dolar Gücü Piyasayı Nasıl Şekillendirdi?

Ons altın, Çarşamba günü 4.059 dolar seviyesine yükselerek tarihi bir rekora imza attı. Ancak bu güçlü ivmenin hemen ardından piyasalarda sert satışlar başladı ve fiyatlar 3.958 dolara kadar geri çekildi. Bu sert düşüşün arkasında iki temel etken öne çıktı: Gazze’de İsrail ve Hamas arasında ABD Başkanı Donald Trump’ın arabuluculuğunda sağlanan ateşkes anlaşması ve ABD dolarının küresel para birimleri karşısında hızla güçlenmesi. Ateşkesin ardından jeopolitik risklerin azalması, yatırımcıların güvenli liman olarak gördükleri altından çıkmalarına yol açtı. Aynı anda ABD dolar endeksinin yüzde 0,5 değer kazanarak son iki ayın zirvesine yaklaşması, dolar cinsinden fiyatlanan altının yabancılar için daha pahalı hale gelmesine neden oldu. Fed tutanaklarında faiz indirimi sürecine temkinli yaklaşılması da piyasaları etkileyen bir diğer unsur olarak dikkat çekti. Analistler, ekim ayında Fed tarafından 25 baz puanlık yeni bir indirimin yüzde 95 olasılıkla fiyatlandığını belirtiyor. Tüm bu gelişmeler ons altını gün içinde aşağı çekse de, yatırımcıların fırsat alımlarıyla tekrar 4 bin doların üzerine taşımayı başardığı görüldü. Bu durum, piyasada hala güçlü bir talep potansiyeli olduğunu gösteriyor; ancak volatilitenin önümüzdeki günlerde de devam edebileceği uyarıları yapılıyor.

Gram Altında Kâr Satışları Hızlandı: Yerli Yatırımcı Fırsatı mı Değerlendiriyor?

Uluslararası piyasalardaki sert hareketler doğrudan Türkiye içi altın piyasasına yansıdı. Rekor seviyeleri test eden gram altın, 5.443 TL ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra, ons altındaki düşüş ve dolar/TL paritesindeki dalgalanmayla birlikte 5.321 TL’ye kadar geriledi. Bu geri çekilme, özellikle kısa vadeli yatırımcıların kâr satışı yapmaya başladığı bir dönemi beraberinde getirdi. Uzmanlara göre altın, uzun süredir süregelen yükseliş trendi nedeniyle yüksek kâr potansiyeli sunmuştu ve yatırımcılar bu seviyeleri realize etmek için satışa geçti. Ancak gün içinde ons altında yaşanan hızlı toparlanma, gram altını da yukarı çekerek 5.380 TL seviyelerine kadar taşıdı. İç piyasada fiyatların yeniden yükselmesi, altın talebinin hala güçlü olduğunu kanıtlıyor. Yatırımcı psikolojisini etkileyen bir diğer unsur ise jeopolitik gelişmelerin yönünün tam olarak netleşmemesi. Ateşkesin kalıcı olup olmayacağı ve global risk algısının ne yönde evrileceği, gram altın için önümüzdeki süreçte belirleyici olacak. Ekonomistler, kısa vadede dalgalanmanın süreceğini vurgularken, orta ve uzun vadede gram altının hala cazip bir yatırım aracı olabileceğini belirtiyor. Bu süreçte özellikle 5.300 TL seviyesi kritik destek, 5.450 TL seviyesi ise önemli direnç olarak öne çıkıyor. Yerli yatırımcının büyük bölümü bu seviyelere göre pozisyon almaya devam ediyor.

Güvenli Limandan Borsalara Geçiş: Ateşkes Sonrası Risk İştahı Neden Arttı?

Altın fiyatlarındaki sert geri çekilmenin en önemli nedenlerinden biri, küresel piyasalarda risk algısının azalması oldu. İsrail ve Hamas arasında sağlanan ateşkes anlaşması, dünya genelindeki yatırımcıların “güvenli liman” olarak bilinen değerli metallere olan talebini kısa sürede zayıflattı. Özellikle çatışma ortamının sona ermesiyle birlikte yatırımcılar sermayelerini borsa endekslerine, teknoloji hisselerine ve daha yüksek riskli varlıklara yönlendirmeye başladı. Bu durum, altın piyasasından ciddi anlamda para çıkışına yol açarak fiyatların aşağı yönlü baskılanmasına neden oldu. Jeopolitik tansiyonun düşmesi, merkez bankalarının altın talebini bile sınırlı ölçüde yavaşlattı. Bununla birlikte, birçok yatırımcı bu düşüşü kalıcı olarak görmüyor. Çünkü jeopolitik risklerin uzun vadede tekrar artabileceği ve ateşkesin geçici olabileceği ihtimali gündemdeki yerini koruyor. Analistler, “Altın piyasasında kısa vadede satış dalgası yoğunlaşabilir ancak orta vadede jeopolitik gerçekler tamamen ortadan kalkmış değil” değerlendirmesinde bulunuyor. Ayrıca faiz politikalarıyla ilgili belirsizliklerin devam etmesi de yatırımcıların yeniden altına dönebileceği senaryosunu güçlendiriyor. Bu nedenle birçok fon yöneticisi, pozisyonlarını tamamen kapatmak yerine sınırlı azaltımlarla temkinli ilerlemeyi tercih ediyor.

Dolar Endeksinin Yükselişi Altını Nasıl Etkiledi? Fed’in Mesajları Yatırımcıyı Nereye Yönlendiriyor?

ABD dolar endeksinin (DXY) yüzde 0,5 yükselerek son iki ayın zirvesine yaklaşması, altın fiyatlarını baskılayan en kritik faktörlerden biri olarak öne çıktı. Doların güçlenmesi, dolar bazında fiyatlanan altının yabancı yatırımcılar için daha pahalı hale gelmesine yol açarak talebin zayıflamasına neden oldu. Aynı zamanda Fed tutanaklarında yer alan “temkinli faiz indirimi” mesajı, piyasalarda belirsizlik yarattı. Eylül ayında 25 baz puanlık faiz indirimi yapan Fed’in, ekim ayında yeni bir indirime gitme olasılığı yüzde 95 olarak fiyatlanıyor olsa da, karar metninde kullanılan ihtiyatlı ifadeler yatırımcıların beklentilerini sınırladı. Faiz indirimi hızlanmazsa doların güçlenmeye devam edebileceği yorumu yapılıyor ve bu da altın açısından olumsuz bir tablo oluşturuyor. Ancak bazı ekonomistler, Fed’in yıl sonuna doğru daha agresif bir indirim döngüsüne girebileceğini ve bunun altın piyasasına yeniden güçlü bir destek sunabileceğini savunuyor. Doların yönü, sadece altın için değil, platin, paladyum ve gümüş gibi diğer değerli metaller için de belirleyici olmaya devam ediyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemde Fed açıklamaları, altın fiyatlarında sert ve ani hareketleri tetikleyebilir.

Değerli Metallerde Farklı Yönler: Gümüş Rekor Kırdı, Platin ve Paladyum Geriledi!

Altın fiyatlarındaki sert dalgalanmaların yaşandığı bu dönemde, değerli metaller arasında dikkat çeken ayrışmalar görülüyor. Gümüş piyasasında güçlü yatırım talebi ve arz sıkıntıları nedeniyle tarihi bir rekor kırıldı. Ons gümüş 50 dolar seviyesini aşarak tüm zamanların en yüksek değerine ulaştı. Bu yükseliş, özellikle endüstriyel kullanım alanlarındaki artan talebin gümüş fiyatlarını desteklediğini gösteriyor. Buna karşın platin yüzde 1,7 değer kaybederek 1.635 dolara, paladyum ise yüzde 1,2 düşüşle 1.431 dolara geriledi. Analistlere göre bu düşüşlerin arkasında otomotiv sektöründeki zayıf talep ve arz fazlalığı etkili oldu. Piyasa uzmanları, değerli metallerde kısa vadede dalgalanmanın sürebileceğini belirtirken, yatırımcıların portföylerini çeşitlendirmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Gümüşteki yükselişin devam edip etmeyeceği merak konusu olurken, bazı yorumcular gümüşün altınla arasındaki fiyat makasını kapatabileceğini düşünüyor. Uzmanlar ayrıca, merkez bankalarının altın yerine gümüşe yönelmesinin mümkün olabileceği senaryolar üzerinde duruyor. Bu tablo, değerli metallerin her birinin farklı dinamiklerle hareket ettiğini ve yatırımcıların her metali ayrı ayrı değerlendirmesi gerektiğini net şekilde ortaya koyuyor.

Altın Rallisi Sona mı Eriyor? Yoksa Düzeltme Hareketi mi Yaşanıyor?

Yıl başından bu yana yüzde 52 oranında yükselen altın, uzun süreli bir ralli ile yatırımcılarına büyük kazançlar sağladı. Bu yükselişte jeopolitik gerilimler, merkez bankalarının güçlü altın alımları ve Fed’in faiz indirimi beklentileri önemli rol oynadı. Ancak son dönemde ateşkes haberleriyle azalan risk algısı ve doların güç kazanmasıyla birlikte altındaki yükseliş ivmesi yavaşladı. Piyasa analistleri, yaşanan bu düşüşü “rallinin sonu” olarak değil, “doğal bir düzeltme süreci” olarak değerlendiriyor. Uzmanlar, “Altın hâlâ uzun vadede güçlü bir varlık, ancak kısa vadede kâr satışları ve düzeltmeler kaçınılmazdı” ifadelerini kullanıyor. Ayrıca teknik analizlerde 4.000 dolar seviyesinin kritik bir eşik olduğu, bu seviyenin üzerinde kalındığı sürece yükseliş trendinin devam edebileceği belirtiliyor. Yatırımcıların merak ettiği asıl soru ise şu: Altın yeniden eski ivmesini kazanabilecek mi? Bazı analistler, merkez bankalarının altın rezervlerini artırmaya devam etmesini güçlü bir sinyal olarak görüyor. Diğerleri ise jeopolitik risklerin tamamen ortadan kalkmadığını, piyasalarda yeni bir dalga halinde altının tekrar parlayabileceğini düşünüyor.

Borç Kapatma Kredisi 2025! Ziraat, Vakıfbank, Garanti, Akbank ve Finansbank Faiz Oranları ve Başvuru Şartları
Borç Kapatma Kredisi 2025! Ziraat, Vakıfbank, Garanti, Akbank ve Finansbank Faiz Oranları ve Başvuru Şartları
İçeriği Görüntüle


Kaynak: HABER MERKEZİ