HABER49- Kars’ın Akyaka ilçesine bağlı Şahnalar köyünde yaşayan Yener Özdemir, yüzyıllardır süregelen kaz yetiştiriciliğini büyük bir özveriyle sürdürüyor. Özdemir için kazlar yalnızca ekonomik bir gelir kapısı değil; aynı zamanda çocukluğundan beri içselleştirdiği bir yaşam biçimi. Sabahın erken saatlerinde başlayan mesaisinde, kazlarının bakımını hiçbir şekilde aksatmayan Özdemir, hayvanlarına adeta evlatları gibi davranıyor. Kazların yeminden su ihtiyacına, tüy bakımından sağlıklı gelişimine kadar her detayla birebir ilgileniyor. Özdemir’in bu titiz yaklaşımı sayesinde, Kars’ın dünyaca ünlü kaz eti, en doğal ve sağlıklı haliyle sofralara ulaşıyor.
Yener Özdemir, bölgenin sert kış şartlarına rağmen her gün aynı disiplin ve sevgiyle kazlarını besleyerek, geçmişten bugüne taşınan bu kültürü yaşatmaya devam ediyor. Özdemir, “Kazlar bizim hem ekmek kapımız hem de köklü geleneğimiz. Onların sağlığı ve mutluluğu, bizim huzurumuz demek. Bu yüzden büyük bir şefkat ve ilgiyle bakıyorum,” diyerek mesleğine olan bağlılığını dile getiriyor. Özdemir’in bu yaklaşımı, Şahnalar köyünde yaşayan birçok üretici için de örnek teşkil ediyor.
KAZ YETİŞTİRİCİLİĞİ BÖLGE KÜLTÜRÜNÜN VAZGEÇİLMEZİ
Kars ve çevresinde asırlardır süregelen kaz yetiştiriciliği, bölgenin ekonomik ve kültürel hayatının en önemli parçalarından biri. Özellikle Akyaka ilçesine bağlı köylerde yaşayan halk, bu geleneği kuşaktan kuşağa aktararak yaşatıyor. Kaz yetiştiriciliği, yalnızca bir geçim kaynağı olmanın ötesinde, kış aylarında sofraların baş tacı olan kaz etinin en kaliteli şekilde hazırlanmasını sağlıyor. Özdemir ve köydeki diğer yetiştiriciler, kazların doğal ortamlarında sağlıklı şekilde büyümesi için gerekli tüm şartları sağlıyor.
Kazlar yaz aylarında meralarda serbestçe otlatılıp, kışa doğru özel besi programlarıyla beslenerek, yağlanma dönemine hazırlanıyor. Bu süreçte kazların sağlığına büyük önem veriliyor. Özellikle doğal beslenme, temiz su ve hijyen koşullarına dikkat edilerek, hayvanların stresten uzak bir ortamda yetişmesi sağlanıyor. Bu yöntemle yetiştirilen kazlar, kış sofralarında lezzeti ve sağlığıyla bölge halkının vazgeçilmezi olmayı sürdürüyor. Özdemir, “Kaz yetiştiriciliği bizim kültürümüzün temel taşlarından biri. Bu geleneği yaşatmak, sadece ekonomik değil, kültürel bir sorumluluk,” ifadelerini kullanıyor.
GENÇ NESİLLERE KAZ YETİŞTİRİCİLİĞİ MİRASI
Şahnalar köyünde yalnızca Yener Özdemir değil, birçok aile kaz yetiştiriciliğini sürdürüyor. Ancak köy halkının en büyük kaygısı, bu geleneğin genç nesiller tarafından yeterince sahiplenilmemesi. Özdemir, köydeki gençlerin büyük şehirlere göç etmesiyle, bu mesleğin giderek azalan bir uğraş haline geldiğini belirtiyor. “Ben istiyorum ki, gençlerimiz bu geleneğe sahip çıksın. Kaz yetiştiriciliği sadece bir iş değil, köyümüzün kimliği. Gelecek nesiller de bu kültürü yaşatsın,” diyen Özdemir, gençlere çağrıda bulunuyor.
Kaz yetiştiriciliğinin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir dayanışma ortamı sunduğunu belirten Özdemir, köy halkının imece usulüyle kaz bakımı, kaz kesimi ve et işleme süreçlerinde bir araya geldiğini aktarıyor. Bu tür geleneksel uygulamaların, köyün sosyal bağlarını güçlendirdiğini ve toplumsal birlikteliği pekiştirdiğini vurguluyor. Özdemir, “Kaz sofraları bizim için sadece yemek değil, bir araya gelme, paylaşma ve kültürümüzü yaşatma vesilesi,” sözleriyle bu geleneğin manevi değerine dikkat çekiyor.
