HABER49- Sanatçı Yasemin Şen, Selçuklu medeniyetinin izlerini taşıyan Ahlat Selçuklu Mezar Taşları’ndan ilham alarak hazırladığı çağdaş takı tasarımlarını “Kültürün Yansıması, Takıların Hafızası” sergisinde bir araya getirdi.
Yasemin Şen, geçmişin takı izlerini üç boyutlu yazıcıdan çıkararak anlamlandırdı ve tasarımları titiz el işçiliğiyle metallere işledi. Hem üç boyutlu yazıcı hem de kakma ve kabartma tekniklerini kullanarak ortaya koyduğu eserlerde, Selçuklu motiflerinin çağdaş yorumları dikkat çekti.
Sanatçı, Bitlis’in Ahlat ilçesinde yer alan tarihi taşların sadece mezar taşı olmadığını, aynı zamanda bir dönemin estetik anlayışını, inanç dünyasını ve kültürel kimliğini yansıtan belgeler olduğunu belirtti. Şen, “Sergide yer alan eserler, kültürel belleği görünür kılmayı ve hafızalarda canlı tutmayı amaçlıyor. Takı tarih boyunca yalnızca süslenme aracı değil; kimlik, aidiyet, toplumsal statü ve inancın sembolü olmuştur. Çalışmalarımda da bu çok katmanlı anlam dünyasını odağıma alarak, takıyı bir kültürel kimlik göstergesi olarak ele aldım. Selçuklu motifleri, çağdaş yorumlarla yeniden hayat buluyor ve geçmişin izlerini bugünün estetik diliyle buluşturuyor” dedi.
Yasemin Şen, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi yüksek lisans mezuniyet sergisinin kendisi için heyecan verici olduğunu ve karşılaştığı ilgiden dolayı mutlu olduğunu ifade etti. Sanatçı, “Eserler üç boyutlu olarak özenle üretildi. Geleneksel zanaatkârlık teknikleri ile çağdaş sanatın anlatım biçimleri bir araya getirilerek geçmiş ile gelecek arasında anlamlı bir köprü kuruldu. Her tasarım, taşıdığı semboller aracılığıyla izleyiciyi Selçuklu kültürünün zenginliği ve bugünkü yansımalarına dair derin bir düşünceye davet ediyor” diye konuştu.
