HABER49-Ağrı’daki PTT kargo şubesinde yaşanan su baskını sonrası çok sayıda gönderi zarar gördü. Vatandaşlar hijyen ve güvenlik eksikliğine tepki gösterirken, yetkililerden acil çözüm bekleniyor.
Islak Zemin Üzerinde Kargolar: Hijyen ve Güvenlik Alarmı
Ağrı merkezde bulunan PTT kargo şubesinde yaşanan su baskını, vatandaşların ciddi mağduriyetine yol açtı. Şubeye kargo almak veya göndermek üzere gelen vatandaşlar, karşılaştıkları manzara karşısında şok yaşadı. İddialara göre tavanlardan sızan ve logar taşması sonucu içerilere kadar ulaşan su, çok sayıda kargo kolisinin ıslanmasına neden oldu. Şube içinden çekildiği belirtilen görüntülerde, koli ve paketlerin su birikintileri arasında bekletildiği net biçimde görülüyor. Bu durum hem hijyen koşullarının ihlali hem de gönderilerin güvenliği açısından büyük endişe yarattı.
Vatandaşlar, kargolarının zarar görmesinden ötürü tepki gösterirken, özellikle gıda içeren gönderilerin bu ortamda bekletilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Islanan paketlerin arasında kırılabilir eşyalar, elektronik ürünler ve hatta bebek malzemeleri bulunduğu iddia ediliyor. Hijyen ve ürün güvenliği standartlarının hiçe sayıldığına dikkat çeken vatandaşlar, yaşanan bu olayın sorumlularının ortaya çıkarılmasını ve benzer durumların tekrar yaşanmaması adına acil önlem alınmasını istiyor. Olayın duyulmasının ardından sosyal medyada da tepkiler çığ gibi büyüyor.
Yetkililere Sesleniş: Zarar Karşılanacak mı?
Su baskını sonrası mağdur olan vatandaşlar, sadece gönderilerinin zarar görmesiyle değil, aynı zamanda yetkililerden halen net bir açıklama gelmemesiyle de hayal kırıklığı yaşıyor. Yaşanan su taşkını sonrası herhangi bir temizlik veya önlem alınmadığını öne süren vatandaşlar, şube çalışanlarının da durum karşısında yetersiz kaldığını ifade etti. Gönderileri zarar gören çok sayıda kişi, tazminat taleplerinde bulunurken, PTT yetkililerinden konuya dair resmi bir açıklama yapılmadı.
PTT gibi kurumsal bir yapının, bu tür olağanüstü durumlara karşı hazırlıksız olması ise dikkat çekici. Vatandaşlar, su baskını gibi doğa olaylarının öngörülebilir olduğunu, buna rağmen herhangi bir izolasyon çalışmasının yapılmamış olmasının kabul edilemez olduğunu vurguluyor. Bazı vatandaşlar, zarar gören ürünlerin fotoğraflarını sosyal medyada paylaşarak kamuoyu oluşturma çabasına girdi. Kamu kurumlarında yaşanan bu tür aksaklıkların vatandaşı doğrudan etkilediği, hem maddi hem manevi zarara yol açtığı ifade ediliyor.