HABER49-Doğubayazıt ilçesinden başlayan tırmanış rotasında ilerleyen dağcılar, 4 bin 200 metrelerde yoğun kar ve tipinin etkisiyle karşılaştı. Meteoroloji raporlarına göre, yüksek kesimlerde rüzgar hızı zaman zaman saatte 70 kilometreyi aşarken, görüş mesafesi sis nedeniyle büyük ölçüde azaldı. Bu durum, zirveye ulaşma hedefini geçici olarak durdurmak zorunda bıraktı. Dağcılar, güvenlik ve sağlık risklerini ön planda tutarak ara vermeyi tercih etti. Bölgedeki yerel yetkililer ve dağ rehberleri, tırmanışların sadece hava koşullarının izin verdiği zaman diliminde devam etmesi gerektiğine dikkat çekti.
AĞRI DAĞI’NIN TARİHİ VE DAĞCILAR İÇİN ÖNEMİ
Ağrı Dağı, sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de simge dağlarından biri olarak biliniyor. 5 bin 137 metreye ulaşan zirvesiyle yılın büyük bölümünde karla kaplı olan bu dağ, birçok kültürde kutsal kabul ediliyor. Terör unsurlarından arındırılmasının ardından yeniden tırmanışa açılan Ağrı Dağı, hem yerli hem de yabancı dağcı gruplarını ağırlıyor. Her yıl binlerce dağcı, zorlu parkurlarda deneyim kazanmak ve zirveye ulaşmak için Ağrı Dağı’na akın ediyor. Ancak dağcılık, planlama ve tecrübeyi zorunlu kılıyor; çünkü hava koşulları ani değişebiliyor ve tırmanış rotaları hızlı şekilde riskli hale gelebiliyor.
ZİRVE TIRMANIŞINA ARA VERİLDİ
Ağrı Dağı’nda planlanan zirve tırmanışı, 4 bin 200 metrelerde yoğun kar ve tipi nedeniyle geçici olarak durduruldu. Dağcılar, güvenli bir rotada beklemeye ve hava koşullarını takip etmeye başladı. Rehberler, zirveye çıkmadan önce hava durumunu sürekli izlemeleri gerektiğini vurguluyor. Tipi ve kar, tırmanışın her aşamasında ciddi riskler oluşturuyor; özellikle yüksek irtifada yorgunluk ve hipotermi riski artıyor. Dağcılar, ekipmanlarını kontrol ederek güvenli bir şekilde geri çekilme planları yapıyor ve dağdaki diğer grupların da güvenliğini sağlamak için koordinasyon içinde hareket ediyor.