HABER49-Malatya’da “deprem tepeleri” adı verilen devasa enkaz yığınları, 6 Şubat depreminin ardından geride kalan hayatların, anıların ve yıkılan hayallerin sessiz tanıkları olarak yükselmeye devam ediyor.
Malatya, 6 Şubat 2023’te yaşanan yıkıcı depremin izlerini hala derin derin taşıyor. Kentin dört bir yanında ağır hasar gören binaların enkazları, şehir mezarlığı yakınlarındaki geniş bir alanda üst üste yığılarak adeta devasa “deprem tepeleri” oluşturdu. Bu manzara, yalnızca moloz yığınlarından ibaret değil; yıkılan hayallerin, yaşanamamış anıların ve geride bırakılan hayatların da sessiz birer şahidi. Günler geçtikçe artan bu yığınlar, şehrin hafızasını ve insanların kalbindeki sarsılmaz acıyı gözler önüne seriyor.
Deprem sonrası yürütülen enkaz kaldırma çalışmaları tüm hızıyla sürerken, kamyonlarca taşınan molozlar Yaka Mahallesi’ndeki alana dökülmeye devam ediyor. İş makineleriyle ayrıştırılan beton ve demir yığınları, artık halk arasında “deprem tepeleri” olarak anılmaya başlandı. Yetkililer, buradaki moloz miktarının her gün 1.100 ila 1.200 kamyonluk yeni hafriyatla arttığını belirtiyor. Bu sessiz anıtlar, kentin yaşadığı acının boyutunu ve iyileşmenin ne kadar uzun bir süreç olduğunu gözler önüne seriyor.
Ayrıştırma ve Yeniden Değerlendirme Çalışmaları Başladı
Malatya’da oluşan bu “deprem tepeleri” sadece görsel bir dram değil, aynı zamanda çevresel ve kentsel dönüşüm açısından da önemli bir gündem maddesi. Belediye ekipleri, üç ayrı bölgede molozların ayrıştırılması için yoğun mesai harcıyor. Enkazdan çıkarılan demirlerin geri dönüşüme kazandırılması için MESTON şirketi aracılığıyla Avrupa Birliği fonlarından destek alınarak konkasör şantiyesi kurulacak. Böylece, molozlar yol yapımı ve altyapı çalışmalarında değerlendirilecek; aynı zamanda geri dönüşüm sürecinde kente yeni bir soluk getirecek.
Kent genelinde 78 farklı rezerv yapı alanında süren çalışmalar sonucunda, sadece beton ve demir yığınları değil, aynı zamanda temiz toprak hafriyatları da ortaya çıkıyor. Bu topraklar, belirlenen uygun alanlara serilerek üzeri toprakla örtülecek ve çevresel rehabilitasyon çalışmalarıyla bölge yeniden yeşillendirilecek. Depremin yarattığı yıkımın izleri, bu projelerle hem doğal çevreyi hem de kentin ruhunu yeniden canlandıracak.
Yeni Döküm Alanlarıyla Hafriyatlar Düzenleniyor
Yıkımın ardından oluşan devasa moloz yığınlarının sadece tek bir alana taşınması yetmiyor. Kent genelinde yeni döküm alanları belirlenerek, şehrin dört bir yanında yükselen bu devasa yığınlar için düzenli ve kontrollü bir çözüm üretilmeye çalışılıyor. Böylece, hem kent estetiği hem de çevresel riskler açısından daha güvenli ve planlı bir sürecin temelleri atılıyor.
Malatya’da depremde hayatını kaybeden 1.237 kişi ve yaralanan 6.444 kişinin hatırası, bugün bu “deprem tepeleri”nin gölgesinde yaşatılmaya devam ediyor. 5.768 bina tamamen yıkılırken, 35.907 ağır hasarlı bina daha sonra yıkıldı. Tüm bu rakamlar, her bir enkaz parçasının ardında yatan dramı, her bir moloz yığınının bir evin, bir ailenin ve bir umudun son parçası olduğunu anlatıyor. Şehir mezarlığı yakınlarında yükselen bu “deprem tepeleri”, Malatya’nın geçmişini ve geleceğini derin bir sessizlikle anlatmayı sürdürüyor.