HABER49-Vilcinskas, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin son bir yıl içinde belirgin biçimde pozitif bir zeminde ilerlediğini vurguladı. Türkiye’nin AB açısından yalnızca bir komşu ülke değil, aynı zamanda çok boyutlu ve stratejik bir ortak olduğunun altını çizen Vilcinskas, sürdürülen diyalog mekanizmalarının somut sonuçlar üretmeye başladığını ifade etti.
2025 yılı boyunca ticaret, göç yönetimi, güvenlik politikaları, iklim değişikliğiyle mücadele, bilimsel araştırmalar ve inovasyon başlıklarında çok sayıda temas ve toplantı gerçekleştirildiğini belirten Vilcinskas, bu görüşmelerin yalnızca diplomatik düzeyde kalmadığını, karşılıklı iş birliğini güçlendiren pratik adımlara dönüştüğünü söyledi. Özellikle son bir yılda ilişkilerin istikrarlı biçimde sürdürülmesinin, taraflar arasında güven artırıcı bir etki yarattığına dikkat çekildi.
AB tarafının “pozitif gündem” olarak tanımladığı bu sürecin, uzun süredir çeşitli başlıklarda tıkanan ilişkilerin yeniden canlanmasına katkı sunduğu değerlendirmesi yapılıyor. Vilcinskas’ın açıklamaları, Türkiye–AB hattında vize, ticaret ve hareketlilik gibi konularda daha yapıcı bir döneme girildiğine işaret ederken, 2025’in bu anlamda “güçlü ve verimli” bir yıl olarak kayda geçtiği vurgulandı. Diplomatik kaynaklar, bu yaklaşımın önümüzdeki dönemde yeni iş birliği alanlarının da önünü açabileceğini belirtiyor.
SCHENGEN VİZESİNDE YENİ DÖNEM: 1 MİLYON BAŞVURU VE KADEMELİ SİSTEM NE GETİRİYOR?
Jurgis Vilcinskas’ın açıklamalarında en dikkat çekici başlıklardan biri Schengen vizesi oldu. 2025 yılı sonu itibarıyla Türkiye’de 1 milyondan fazla Schengen vize başvurusunun işleme alınmasının beklendiğini belirten Vilcinskas, bu rakamla Türkiye’nin Çin’in ardından dünyada ikinci sırada yer aldığını açıkladı. Ret oranlarının ise küresel ortalamalarla paralel seyrettiğini ifade eden Vilcinskas, kamuoyunda sıkça dile getirilen “yüksek ret” algısına da dolaylı yanıt verdi.
Yaz aylarında uygulamaya alınan yeni kademeli vize sistemi hakkında da bilgi veren AB yetkilisi, geçmiş vize kullanımında herhangi bir sorun yaşamamış Türk vatandaşları için daha avantajlı bir sürecin başladığını söyledi. Bu kapsamda, çok girişli ve uzun süreli Schengen vizelerinin verilmesinin önünün açıldığı, uygulamanın ilk aylarında bir önceki yıla kıyasla daha fazla çoklu giriş vizesi düzenlendiği aktarıldı. Yetkililer, sistemin tam olarak oturmasıyla birlikte randevu süreleri, bekleme zamanları ve vize sonuçlanma süreçlerinde belirgin bir iyileşme beklendiğini dile getiriyor.
Öte yandan vize serbestisi görüşmelerinin yeniden başlatılması yönünde karar alındığı da açıklandı. Karşılanması gereken 6 kriterin halen masada olduğunu hatırlatan Vilcinskas, bu sürecin başarıyla tamamlanması halinde tüm Türk pasaport sahiplerinin vizesiz seyahat imkanına kavuşabileceğini söyledi. Açıklamalar, Schengen vizesi konusunda uzun süredir yaşanan sorunların aşılması adına 2025’in kritik bir eşik olabileceği yönünde yorumlandı.




