Muş’un Varto ilçesinde 19 Ağustos 1966’da meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremin üzerinden 59 yıl geçmesine rağmen, depremin yaraları tam anlamıyla sarılamadı.
Resmi rakamlara göre 2 bin 369 kişinin hayatını kaybettiği, binlerce evin yıkıldığı felaketin ardından, hak sahiplerinin barınma sorunları o dönem kısmen çözülse de aradan geçen zaman tekrar barınma sorununu gündeme getirdi.
Deprem sonrası 47 metrekare olarak yapılan konutlar; bir oda, bir salon, mutfak ve banyodan oluştuğu için birçok aile için yaşanabilir bir alan sunamadı. İddiaya göre Varto’nun Acarkent köyünde o dönem inşa edilen konutlar yeterli inceleme ile denetim yapılmadan fay hattı ve bataklık üzerine inşa edildi.
Zamanla birçok konut bakımsızlıktan ve duvarlarının su almasından dolayı çürüdü. En ufak sarsıntıda evlerinin duvar ve balkonlarında çatlakların meydana geldiğini söyleyen köy sakinleri, devlet desteği ile sağlam zeminde bir köy kurulmasını istiyor.
Depremi yaşayan köylüler, o günlerin korkusunu hâlâ üzerlerinden atamadıklarını dile getirirken, 59 yıl sonra dahi barınma sorununun tam anlamıyla çözülememiş olması, bölgede yaşayan aileleri mağdur etmeye devam ediyor.
1966 depreminde 20 yaşlarında bir genç olduğunu ifade eden Hasan Arslan, deprem korkusunu atlamadıklarını ifade ederek, “1946 yılında Varto’nun Acarken köyünde dünyaya geldim. 1966 yılında depremi yaşadım. Çok şiddetli bir yıkım yaşadık, çok ölümüz oldu. Yakınlarımızı ancak 1 hafta sonra enkaz altından çıkarabildik. 1974 yılında konutlarımız inşa edildi. Konutların inşaatında çalıştım. Korkuyoruz aynı depremi yaşamaktan. Gece uyuyamıyorum. Bize bir çare bulsunlar, aynı acıları yaşamak istemiyoruz” dedi.
Konutlarının bataklıkta ve fay hattı üzerine kurulduğunu söyleyen Şükrü Eroğlu, “1966 yılında köyümüzde şiddetli bir deprem oldu. Köyümüz alt üst oldu, evlerimiz yıkıldı. Depremden sonra bize konutlar yapıldı. Konutlarımız yine aynı bölgeye bataklık ve fay hattı üzerine kuruldu. Devletimizden bir isteğimiz var. Bizi buradan çıkarsınlar ve başka bir yere yeni bir köy kursunlar. Binalarımız hep çatlamış. Devletimiz bizi bu bataklıktan ve fay hattı üzerinden kurtarsın. Her deprem olduğunda binalarımızın duvarları çatlıyor. İçeri girmekten korkuyoruz” diye konuştu.
1966 depreminde akrabalarını kaybettiğini söyleyen Porsor Eroğlu, devletten kendilerine yeni konut inşa etmesini istedi. Eroğlu, şunları söyledi:
“Deprem olduğunda ben dışardaydım. Köyün içinden dumanlar yükseldi. Köye doğru geldim kaynanam kapıdaydı evin içine girmeme izin vermedi. Akrabalarım depremde enkaz altında kaldı. Nereye gideceğimizi, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Köyümüz yıkıldı. Çok kişi enkaz altında kaldı. O dönemde yapılan deprem konutları bataklık ve fay hattı üzerine inşa edildi. Evlerin altından su çıkıyor. Bu evlerde oturmaktan korkuyoruz. Devlet bize yardım etsin. Çocuklarımız korkudan bizim yanımıza gelmiyor, başka bir yerde kalıyorlar.”
Köylerinin taşınmasını isteyen köy sakinlerinden İbrahim Baba ise şöyle konuştu; “Acarkent köyünde yaşıyorum. 1966 yılında deprem oldu. Depremde bizim akraba ve komşularımız hayatını kaybetti. 1974 yılında devlet bizlere deprem konutu yaptı. O dönemlerde fazla bir analiz ekipleri olmadığı için, yapılan konutlar fay hattı ve bataklık üzerine yapıldı. En ufak bir sarsıntıda bizim evler hem çatlıyor hem de sıvalar dökülüyor. Şu an devletimizden tek istediğimiz bizlere yeni konutlar yapsınlar. Gerekirse bizleri borçlandırıp yapsınlar.”
https://youtu.be/KNN8Y-F5x7Y