Haber49-Elazığ’da fidan dikimi sırasında tesadüfen bulunan 1700 yıllık Roma mozaiği, hayvan figürleri ve burjuva yaşamını yansıtan detaylarıyla arkeoloji dünyasında büyük heyecan uyandırdı.
Tesadüfen Bulunan Tarihi Mozaik, Arkeoloji Dünyasında Heyecan Yarattı
Elazığ’ın Salkaya Köyü’nde 2023 yılında bir çiftçinin fidan dikimi sırasında rastlantı sonucu gün yüzüne çıkan Roma dönemine ait mozaik, tarih ve arkeoloji çevrelerinde büyük bir heyecan uyandırdı. 1700 yıl öncesine dayanan bu taban mozaiği, yalnızca görsel zenginliğiyle değil aynı zamanda dönemin sosyal yaşamına dair verdiği ipuçlarıyla da dikkat çekiyor. Elazığ Müzesi Başkanlığı’nın koordinesinde başlatılan kurtarma kazıları sonucunda 84 metrekarelik geniş bir alan açığa çıkarıldı. Mozaikteki hayvan figürlerinin çeşitliliği, dönemin sanat anlayışını ve toplumsal yapısını yansıtırken, burjuva sınıfının günlük yaşantısına dair önemli bilgiler veriyor. Arkeologlar, bu keşfin yalnızca Elazığ için değil, tüm Anadolu arkeolojisi için dönüm noktası olabileceğini vurguluyor. Çünkü mozaik, hem sanatsal özellikleri hem de korunmuşluğu açısından bölgenin bugüne kadar ortaya çıkarılmış en özel eserleri arasında gösteriliyor.
Mozaikteki Hayvan Figürleri, Roma Dönemi Burjuva Kültürünü Gözler Önüne Seriyor
Kazı alanında yürütülen çalışmalar, mozaikteki detayların sıradan bir süsleme olmadığını, dönemin burjuva kültürünü simgeleyen özel bir anlatım içerdiğini ortaya koydu. Zengin hayvan figürleriyle bezeli taban mozaiğinin, Roma döneminde üst sınıfa mensup kişilerin misafirlerini ağırladığı, toplantılar düzenlediği ve ziyafetler verdiği mekâna ait olduğu tahmin ediliyor. Mozaikteki figürlerin özenle işlendiği, hayvanların hareketleri ve detaylarıyla olağanüstü bir sanat anlayışı sergilendiği ifade ediliyor. Arkeolog Emre Çayır, mozaiğin Elazığ bölgesinde bulunan ilk örnek olmasıyla birlikte, homojen yapısı ve sanatsal yoğunluğuyla öne çıktığını dile getirdi. Çayır, bu keşfin yalnızca bir sanat eseri değil, aynı zamanda Roma döneminin sosyo-kültürel yapısına ışık tutan önemli bir belge niteliği taşıdığını belirtti. Kazılar tamamlandığında mozaiğin, koruma çalışmaları eşliğinde kültürel miras turizmine kazandırılması planlanıyor. Böylece hem akademik hem de kültürel açıdan büyük bir katkı sağlanmış olacak.