HABER49-Ertaş, mesajında 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı’nda Rus ordusunun Erzurum önlerine kadar gelmesini ve ardından Ermeni işbirlikçilerin desteğiyle Aziziye Tabyaları’na saldırmasını hatırlattı. Erzurum halkının, kendi imkânlarıyla Topdağı’na koşarak Türk askerine destek verdiğini ve Rusları püskürttüğünü belirten Ertaş, bu mücadelenin dünya savaş tarihinin en önemli sayfalarından biri olduğunu ifade etti. Erzurum’un, Rusların Akdeniz’e inme ve İstanbul’u yeniden Hristiyan dünyasının başkenti yapma hayallerine karşı her zaman sağlam bir kale olduğuna dikkat çekildi. Başkan, bu direnişin sadece bir şehrin savunması değil, Anadolu’nun Türk vatanı olarak kalmasının mücadelesi olduğunu vurguladı.
Erzurum’un Millet Değeri ve Tabyaların Önemi
Murat Ertaş, mesajının devamında Erzurum halkının ve tabyaların sembolik önemine değindi. “Erzurum vatandır, şehir ahalisi bir millet değerindedir” ifadelerini kullanan Ertaş, şehir çevresindeki 50’nin üzerindeki tabyanın bu hakikatin mühürü olduğunu kaydetti. Bu tabyalar, tarih boyunca Türk devletinin selameti ve Anadolu’nun Türk yurdu olarak kalmasının simgesi olmuştur. Ertaş, genç kuşakların bu tarih bilinciyle yetişmesinin önemine değinerek, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’na bir çağrıda bulundu: Türkiye’nin dört bir yanından öğrencilerin, gençlerin Erzurum’daki tabyalara gelerek tarihe tanıklık etmesi gerektiğini belirtti. Bu ziyaretlerin, gençlere vatan bilincini kazandırmak ve milli mücadele ruhunu aktarmak açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Erzurum’un Stratejik Konumu ve Milli Mücadele Ruhunun Devamı
Ertaş mesajında Erzurum’un stratejik konumuna da dikkat çekti: “Çanakkale nasıl Boğaz ise, Erzurum da doğunun boğazıdır” diyerek, şehrin tarih boyunca Türk tarihine yön veren pek çok destana sahne olduğunu hatırlattı. Aziziye Zaferi ve diğer kahramanlık örnekleri, yalnızca geçmişin değil, bugünün ve geleceğin de milli mücadele ruhunu şekillendiren olaylar olarak öne çıkıyor. Başkan, mesajını 9 Kasım Aziziye Zaferi’ni ve Türk ordusunu selamlayarak, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde her türlü tehdide karşı dimdik ayakta kalacağını vurgulayarak tamamladı. Bu yaklaşım, Erzurum’un tarihî misyonunun ve halkın millet değerinin bugün de korunduğunu gösteriyor.
