128 MİLYAR DOLAR YALANI!

“Eğer bir yalanı yeterince uzun, yeterince gürültülü ve yeterince sık söylerseniz, insanlar inanır. İnsanları, bir yalana inandırmanın sırrı, yalanı sürekli tekrar etmektir. Sadece tekrar, tekrar ve tekrar söyleyin.” Kavgam kitabından Adolf Hitler’in cümleleri… Tele1 sunucusu Sedef Kabaş ise kitleleri etkileme stratejisinden bahsederken Hitler taktiğinin altını çiziyor: Kitleleri yönlendirmek ve etkilemek istiyorsanız ortaya kocaman bir yalan atın, ama çok büyük bir yalan olsun. İkinci kriter çok basit bir yalan olsun. Sonrasında da bu basit ve çok büyük yalanı sürekli tekrar edin. Ardından kitlelerin o yalanı nasıl gerçekmiş gibi kucakladığını seyredin.” Son zamanlarda gündemi ziyadesiyle meşgul eden, insan aklıyla alay edercesine ortaya atılan bir yalan, araştırmadan inanan kesimlerce sımsıkı kucaklandı. 2002’de brüt döviz rezervimiz 26 milyar dolardı. Muhalefet 128 milyar dolardan bahsederken evvela bu noktaya getirilmiş rezervi takdir etmeli. Kayıp rezerv diye ortalığa düşen CHP’yi yine CHP’li bir isim yalanlıyor. CHP İstanbul Milletvekili ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) eski Müşteşarı İlhan Kesici: Nereye gitti, nereye gider, nereden gelir? O bilgilerin üzerine tahminimiz var ama şimdi söylersek kendi söylediğimiz şeyi kırmış oluruz. Hayır, kaybolmaz. Bir kere onu söyleyeyim. Kaybolmaz. Girerseniz Merkez Bankası bilançosuna, okumayı bilen insanlar açarlar internet sayfalarını. Dolar alımları satımları nasıl olmuş, ne zaman olmuş, kaçtan alınmış, kaçtan satılmış? Görülür. Her şey kayıt altındadır. Bu devletin kayıtlarında var.” 1 doların dahi kayıt altında olduğu, kime, kaça satıldığı şeffaf bir şekilde ortadayken, bu durumu yalan ve spekülatif söylemlerle algı oyununa dönüştüren zihniyet, ülkeye verdiği zararı görmüyor. Doları kime, neden düşük fiyatla sattınız, sorusunu soran cahiller, Merkez Bankasının satışları sadece piyasa fiyatından yaptığını bilmiyor mu, bilmezden mi geliyor? Merkez Bankası fiyat belirlemez. Dolara olan talebe göre piyasada fiyat kendiliğinden oluşur. Son yıllarda yaşanan salgın ile sadece Türkiye’de değil bütün dünyada ekonomi olumsuz etkilendi ve ekonomik daralmalar kaçınılmaz oldu. Döviz kapımız turizm, ihracat gibi birçok sektör durma noktasına geldi ve böylelikle döviz talebi şiddetle arttı. Döviz likidite sıkışıklığını azaltmak, ekonomik istikrarı sağlamak adına atılan adımlar ile Türkiye, G20 ülkeleri arasında salgına rağmen 2020 yılını pozitif büyümeyle tamamlayan iki ülkeden biri oldu. Aslında ortada sadece başarı var. CHP ise taciz, tecavüz, yolsuzluk, başarısızlık ile oluşmuş gündemlerini sümen altı etmek için kalabalığın dikkatini başka yöne çekmeye çalışan çığırtkanlar gibi her sabah uyanır uyanmaz 128 milyar dolar nerede, diyor. Siz neyin, nerede olduğunu gayet iyi biliyorsunuz. Tüm açıklamalara rağmen hâlâ bilmiyoruz, diyorsanız buna cehalet denir ve bu cehaletle ülke yönetimine talip olma cüreti gösteriyorsanız sandıkta gereken cevabı da alırsınız.